Naomi Mehmet & Partners Law Firm

Şehirler ve Gezilecek Yerler


Nefes kesen Beşparmak Dağları’nın eteklerinde el değmemiş altın rengi kumsallar hayal edin, işte size Kıbrıs. KKTC, Akdeniz’de turist ve yapılaşma yoğunluğu nedeniyle doğal güzellikleri bozulmamış nadir yerlerden biridir. Kalabalıktan uzak, sakinlik içinde bir yaşam yeridir.

KKTC Devleti, turizim ve inşaat sektörünün ekonomiye olan katkısının farkında olmak ile birlikte bu katkı sağlanırken KKTC’nin doğal güzelliklerinin bozulmaması için bilinçli önlemler alırlar. Aşırı yapılanma veya altyapıda aşırı genleşme olmaması için katı kurallar koymuşlardır. Bu  kurallar, her kesin KKTC güzelliklerinden uyum ve huzur içinde yararlanabilmesi için koyulmuş kurallardır.

Kıbrıs’ın zengin ve renkli bir tarihi geçmişi vardır. Zaman içinde Kıbrıs’ta bulunmuş olan Helenistik dönem, Fenikeliler, Romalılar, Bizanslılar, Frenkler, Osmanlılar ve İngilizlerin bıraktıkları izler adanın her yerinde görülebilir. Bu medeniyetler tarafından yapılan antik kentler, kiliseler, kaleler ve camilerden oluşan zengin tarihi eserler, Ada’nın her yerinde görülebilmektedir. KKTC, 6 büyük yerleşim yerinden oluşur. Hepsi kültürel yoğunluk , tarih ve çekicilikleri ile ünlüdür.

Aşağıda kısaca her bir bölgelerin ziyaretçilerine sunduğu olanaklardan bahsedilmiştir;

Lefkoşa:

Kıbrıs’ın başkenti olan Lefkoşa, dünyanın son bölünmüş başkenti olma ünvanına sahiptir. Lefkoşa’nın içinden geçen yeşil hat, Türk Tarafı ile Rum tarafını ayırır. Kontrollü geçişler sayesinde adanın iki tarafını kolayca ziyaret edebilirsiniz.(Türkiyeliler bunu yapamaz)

Şehir, alışveriş yapmak ve zengin tarihi değerleri gözlemlemek için çok iyidir. En önemli turistik  yerlerinin başında Büyük Han gelir. Büyükhan 1572 yılında inşa edilen ve zamanında tüccarlar tarafından kervansaray ve otel olarak kullanılmış olan bir yapıdır. St. Sophia Katedrali, göz alıcı güzellikte, gotik tarzda bir katedral olup, 1208 ile 1326 yılları arasında inşa edilmiş bir yapıdır. Zamanında cami ve taze meyve- sebze, lokum ve yerel lezzetlerin satıldığı bir kapalı çarşı olarak kullanılmakta idi. 

Girne: 

Turistlerin en çok ziyaret ettiği bölge Girne’dir. Girne’nin en önemli turistik yeri eski liman’dır. Eski liman, at nalı şeklindeki bir limanın içinde yan yana sıralanmış yat ve balıkçı teknelerinin etrafını çevreleyen restoranlar ve barlardan oluşur. Aynı zamanda bu bölgede 7. Yüzyıldan kalma Girne Kalesi bulunur. Kale, arap baskınlarından Bölgeyi korumak amacıyla inşa edilmiştir. Kale’nin içerisinde, tarihte bulunan en eski batık gemiye ev sahipliği yapan Batık Gemi Müzesi bulunmaktadır. Söz konusu gemi, MÖ 300 yılında batan İsrail Gemisinin kalıntılarıdır. 

Güzelyurt: 

Güzelyurt, Kuzey’deki tarım konusunda en zengin alanlardan biri olup narenciye yetiştiriciliği ile ünlüdür. St. Mamas Klisesi, gotik mimarisinin adadaki en güzel örneklerinden biridir. Soli Antik Harabeleri, MÖ. 6. Yüzyıla kadar dayanan bir geçmişe sahiptir. Vuni Sarayının kalıntıları ise eski tarihle ilgilenen kişiler için çok iyi bir turistik bölgedir.

Mağusa:

Mağusa, antik surlarla çevrili bir şehirdir. Uzun ve çeşitli geçmişi şehrin içinde veya etrafında bulunan Bizans Kiliseleri, Osmanlı Camileri – mescitleri ve Lüzinyan Saraylarında görülebilir. İngiliz Kültürü’nün meraklıları, William Sheakspear’in ünlü Othello eserinin kıbrıs tarzını Othello Kulesi’ni ziyaret ederek görebilirler. En çok bilinen turistik bölgesi Salamis Harabeleri olup, şehrin 8 km kuzeyinde yer alır. Bu harabeler, Bronz Çağının sonlarından kalma olup MS. 76. Ve 77. Yüzyıllarda yaşanan depremler sonucunda hasar görmüş ve Konstantin tarafından tekrar inşa edilmişlerdir. Harabeler, Devasa Roma Amfi Tiyatrosu, Gymnasium, Kraliyet Mezarlıkları ve iyi korunmuş mozaikleri ile geçmiş uygarlıklara mükemmel bir iç görü sağlar. Mağusa aynı zamanda altın kumsalları ve berrak denizleri ile turistleri güzel bir karşılama yapar.

İskele:

İskele, bir çok gezginin Karpaz’dan Mağusa’ya dönerken uğradığı küçük bir kasabadır. En bilenen turistik yeri Kantara Kalesidir. Kantara Kalesi, Beşparmak Dağları’nın 3 büyük kalesinden biri olup, denizden 2068 metre yükseklikte nefes kesen bir ada manzarasına sahiptir. 

Dipkarpaz:

Dipkarpaz, Kuzey Kıbrıs’ın hazinesidir. Karpaz’a ziyaret, farklı bir dünyaya ziyaret gibidir. Mükemmel manzarası, yemyeşil kıyı şeridinin altın rengi kumsalları ve turkuaz rengi akdeniz ile birleşmesi sonucunda oluşur. Bölge, yabani eşekleri ile ünlüdür. Aynı zamanda kumsalları caretta caretta kaplumbağalarının doğal üreme yeridir. Burada Adanın en uç noktasına yürümek mümkündür. Öyle ki Adanın ucu bir ayaktan daha geniş değildir ve sağınızda ve solunuzda dalgalar kayalara vurmaktadır. Aynı zamanda bölge Bizanslılara ve diğer kültürlere ait kiliseler ve 5. Yüzyıldan kalma Ayios Trias Bazilikası mozaikler ve adını Apostros Andreastan alan Apostros Andreas Manastırı ile ünlüdür.

weblica